BENİM DÜNYAM
  DÜNYANIN 7 HARİKASI
 


DÜNYANIN 7 HARİKASI
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Dünyanın yedi harikası (ya da Antik dönemin yedi harikası), ilk olarak M.Ö. 5. yüzyılda tarihçi Heredot tarafından
ortaya atılan bir fikirdir ve M.Ö. 4. yüzyılda Sidon'lu Antipatros tarafından ilk olarak
"Dünya'nın yedi harikası üzerine" (Περὶ τῶν Ἑπτὰ Θεαμάτων) adlı eserle oluşturulmuştur.
Günümüzde geçerli kabul ettiğimiz 7 harika listesi, M.Ö. 2. yüzyılda son şeklini almıştır.


Dünyanın yedi harikası
1-Keops Piramidi
2-Babil'in Asma Bahçeleri
3-Zeus Heykeli
4-Artemis Tapınağı
5-Mausoleum
6-Rodos Heykeli
7-İskenderiye Feneri
En eskiden en yeniye kronolojik olarak harikalar:

Keops Piramidi


Keops (Khufu) Piramidi

Sanıldığının aksine Giza Piramitleri'nin üçü de dünyanın yedi harikası listesine dahil değildir. Piramitlerden sadece
Keops Piramidi bu listeye girmiştir. Keops Piramidi, 4. Hanedanlık zamanında M.Ö. 2560
yılında Firavun Khufu (Keops) tarafından yaptırıldı. Yapımının 20 yılı aştığı sanılmaktadır. Piramit yapıldığında 145,75 m. yüksekliğindeydi.
Yapıldığından itibaren 43 yüzyıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiştir.
Keops Piramidi ilk inşa edilen olmasına rağmen dünyanın yedi harikası arasında günümüzde ayakta duran tek yapıdır.



Babil'in asma bahçeleri

Çorak Mezopotamya çölünün ortasında, ağaçlar, akan sular ve egzotik hayvanların bulunduğu çok katlı bir bahçedir.
Coğrafyacı Strabo'nun 1. yüzyıldaki tanımına göre:
"Bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu ve büyük bitkilerin ve
ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş
tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat nehri'nden zincir pompalarla su yukarılara çıkarılıyordu.
Bu şekilde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya doğru akıyordu."

Milattan önce 7. yüzyılda Babilonya kralı Nebukadnezar tarafından yaptırılmıştır. Söylentiye göre Nebukadnezar bu yapıyı
sıla hasreti çeken karısı Semiramis için yaptırmıştır. Semiramis Medes kralının
kızıdır. Söylentiye göre Mezopotamyanın düz ve sıcak ortamı onu bunalıma itmiş, kral da karısının hasretini sona erdirmek
için yapay dağların olduğu, suların aktığı yemyeşil bir bahçe yaptırmıştır. Bu
yüzden bazen Semiramis'in asma bahçeleri olarak da anılır.)
Babil'in asma bahçelerinin günümüze gelen kesin izleri yoktur. Fakat, bölgede araştırma yapan arkeologlar,
Babil'deki sarayın kuzeydoğusunda görünüşü garip olan temel ve tonozlar buldular. Bunların
Babil'in Asma Bahçelerine ait olduğu düşünülmektedir. Babil'in Asma Bahçeleri, klasik yazarlar tarafından ayrıntılı bir şekilde tanımlanmıştır.
Günümüzde bu tanımlara göre çizilen resimler bulunmaktadır.




Olimpia'daki Zeus Heykeli
Zeus Heykeli M.Ö. 450 yıllarında, adına olimpiyat oyunları düzenlenen Tanrıların kralı Zeus için, Olimpiyatlar'a ismini veren
Olimpia'da yapılmıştır. Zeus Heykeli, bir tahta iskelet üzerine altın, fildişi ve metal
parçalar yerleştirilerek Partenon'un içinde yapılmıştır. Heykelin oturduğu taban 6,5 m. genişliğinde ve 1 m. yüksekliğinde,
heykelin kendisi ise 13 m. yüksekliğindeydi. Olimpiyat oyunları 391 yılında
Theodosius I tarafından putperestlik olarak değerlendirilip sona erdirilince, Zeus Tapınağı da kapatıldı.
Heykel, zengin Yunanlılar tarafından Constantinople’ye taşınmıştı ve 462 yılındaki büyük
yangında yok olana dek orada kaldı. Bugün temelleri, birkaç yıkılmış kolon ve enkaz tüm kalıntılarıdır.
Artemis Tapınağı



Efes'de Artemis Tapınağı
Artemis Tapınağı'nın temelleri milattan önce 7. yüzyıla kadar gitmektedir. Tanrıça Artemis'e ithafen yapılmıştır.
Tamamiyle mermerden oluşuyordu. Lidya kralı Croesus tarafından yaptırılan yapı, Yunan mimar
Chersiphron tarafından tasarlanmıştı ve dönemin en büyük heykeltıraşları Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve
Phradmon tarafından yapılmış olan bronz heykellerle süslenmişti. Tapınak hem bir
pazaryeri, hem de bir dini müessese olarak kullanılıyordu. Artemis Tapınağı M.Ö. 21 Temmuz356'da adını
ölümsüzleştirmek isteyen Herostratus adlı bir Yunanlı tarafından yakıldı. Aynı gece Büyük
İskender doğmuştur. Büyük İskender Anadolu’yu fethettiğinde Artemis Tapınağı’nın yeniden yapılması için yardım teklif etmiş fakat, bu reddedilmiştir.
Mausoleum



Bodrum'daki Mausoleum

Mausoleum, Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından yaptırılmış bir mezardır.
Bodrum (Halicarnassus) civarında yapılmış ve yapımı M.Ö. 350'de kralın ölümünden üç yıl sonra
tamamlanmıştır. Tabanın üstünde kenarları heykellerle süslenmiş basamaklı bir podyum bulunmaktaydı.
Altınla süslü su mermerinden yapılmış lahit ve mezar odası podyumun üstünde bulunuyordu ve
İyonya tarzı kolonlarla çevrilmişti. Sıra sütunlar, yine heykellerle süslenmiş bir piramit çatıyı destekliyordu.
Dört savaş atıyla çekilen bir savaş arabası heykeli ise piramidin tavanını donatıyordu.
Mausoleum’un toplam yüksekliği 45 m. idi. Mausoleum’un dört tarafındaki dört heykelin her birini ayrı bir heykeltıraş yapmıştır.
Bu heykeller, tanrıların değil de insanların ve hayvanların heykelleri
olmasından dolayı tarihte özel yer tutarlar. 16 yüzyıl boyunca Mausoleum iyi bir durumda korundu.
15. yy.da Haçlı Seferleri sırasında St. John şövalyeleri bölgeye geldiler ve bugün Bodrum Kalesi
olarak bilinen kaleyi yaptılar. Kalenin yapımında Mausoleum’un nerdeyse bütün taşları kullanılmıştır.
Kale duvarları arasında mezara ait mermer taşlar görülmektedir.



Rodos Heykeli
Rodos Heykeli 32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir.
Rodoslular tarafından Güneş Tanrısı Helios'a ithafen yapılmıştır. Yapılışından yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl
geçmesine rağmen, Rodos Heykeli dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır.
Bunun en büyük sebebi, devasa bir heykel olmasının yanısıra Rodos adasındaki insanlar için beraberliğin
simgesi olması idi. Rodos Heykeli’nin yapılması tam 12 yıl sürmüş ve heykel M.Ö. 282 yılında bitirilmiştir.
Liman girişinde bulunan heykel M.Ö. 226 yılında bir deprem sonucunda en zayıf noktası olan
dizinden kırıldı. Rodoslular, Firavun Ptolemy III Eurgetes’den restorasyon için yardım teklifi aldılarsa da,
bir kâhine başvuruldu ve yardım reddedildi. Neredeyse 900 yıl boyunca heykel harabe halinde
kaldı. 654 yılında Araplar Rodos’u istila ettiler. Heykelden kalanları Suriyeli bir Yahudi’ye sattılar.
Söylentiye göre bütün parçaları Suriye’ye 900 devenin sırtında taşınmıştır.



İskendiriye feneri
İskenderiye Feneri Tehlikeli kıyı şeridi boyunca gemicileri yönlendirmek amacı ile İskenderiye kenti kıyısındaki
Faros (Pharos) adasında yapılmıştır. Proje Büyük İskender'in komutanları Ptolemy Soter zamanında M.Ö 290
yılları sonunda başlamış, ölümünden sonra oğlunun hükümdarlığı zamanında bitirilmiştir. Şehrin batı limanında
bulunan fener yaklaşık 166 m. yüksekliğindedir. Sadece harikaların değil bugüne kadar
yapılmış fenerlerin de en yükseğidir. Gemicilik için güvenli bir ortam sağlamak isteyen Yunanlı tüccar
Sostratus tarafından finanse edilmiştir. Fener’in en gizemli yanı, gündüzleri bile güneş ışığını denize
yansıtmak amacı ile tasarlanmış cilalı bronz aynalarıydı. Geceleri ise aynaların önünde ateşler yakılıyor,
böylece aynanın yansıttığı ışık gece yaklaşık 50 km. mesafeden görülebiliyordu. Yapı bir dizi
depreme kadar bozulmadan kaldı. Fakat depremler ve doğal şartlar sonunda çöktü.
Üst kısmı 955 yılında bir deprem ve fırtınada kopan fenerin gövde kısmı da 1302'de başka bir depremde çöktü. En
sonunda 1480 yılında Memlük Sultanı Kait-bay tarafından fenerin olduğu yere yapılan bir kalede malzemeleri kullanılmak üzere tamamen yıkıldı.

 
  Bugün 14 ziyaretçikişi burdaydı!
Masa üstü Manzara Resimleri

kitaba ulaşmanın en kolay yolu



OTURDUĞUNUZ YERDEN TÜRKİYEYİ GEZİN

  • isocomblogcu


    facebook.Giriş

  • YÜZ TEMEL ESER DEVLETİN KISAYOLU

    AGAÇLAR-NET




    Süs Bitkileri ve çiçek Bakımı

     
     
    Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
    Ücretsiz kaydol